Pazarlama ve Satışın Derin Sırları

Çoğu kişi hâlâ pazarlamayı; dikkat çeken görseller, yaratıcı sloganlar ve bol ödüllü kampanyalardan ibaret sanıyor.

Pazarlama, satıştan koparıldığında: Yalnızca dikkat çekmek, işe yaramaz.

Satış bir sonuçtur. Ve o sonuç yalnızca, pazarlamanın doğru yapılandırılmasıyla mümkün olur.

Peki Neden Hâlâ Bu Kadar Yanlış Yapılıyor?

Bugün birçok işletme hâlâ şu sorularla cebelleşiyor:

• “Reklam çalışıyor gibi ama satış yok.”

• “Bütçe harcıyoruz ama dönüşüm alamıyoruz.”

• “Satış var ama sürdürülebilir değil.”

Ortak payda ne?

Pazarlama ile satışın senkronize edilmemesi.

Sebebi de basit: Kurumlar pazarlama ve satışı iki ayrı departman olarak konumlandırıyor. Her birinin farklı hedefleri, farklı performans kriterleri var.

Ve bu da şu hataya yol açıyor:

Pazarlama, dikkat çekmeye oynuyor. Satış, elindeki soğuk trafiği ikna etmeye çalışıyor.

İşin ironik tarafı?

Müşteri bu ayrımı hiç yapmıyor.

Müşteri Zihninde Satın Alma Yolculuğu Nasıldır?

Müşteri için satın alma, tek bir deneyimdir.

• İlk gördüğü içerikten, Site üzerindeki açıklamalara, Son ödeme ekranına

• İlk gördüğü içerikten, attığı ilk mesajdan / aramadan, ilk karşılandığı andan kartını çıkarıp pos makinasına okutana kadar

Her temas noktası bir zincir oluşturur. Ve bu zincirdeki en zayıf halka, tüm süreci koparır.

Robert Cialdini, “Influence” kitabında karar verme süreçlerinin ardındaki psikolojik ilkeleri (karşılık, sosyal kanıt, otorite, kıtlık…) bilimsel verilerle açıklar.

Ama bu ilkeler sadece satış anında değil — reklam metninde, web sitenizde, e-postanızın konu satırında bile işler.

Aynı şekilde Donald Miller, “Building a StoryBrand” kitabında, markaların “kahraman” değil “rehber” olması gerektiğini anlatır.

Yani mesele, “biz ne yapıyoruz” değil; “müşteri, bu mesajla kendi yolculuğunu nasıl anlıyor?” sorusudur.

Ve işte bu noktada, devreye doğrudan yanıt pazarlaması girer.

Doğrudan Yanıt Pazarlaması Neden Hâlâ İşe Yarar?

Claude Hopkins, 1900’lerin başında şunu söyledi:

“Reklam test edilebilir olmalı. Ölçemediğiniz şeyi geliştiremezsiniz.”

Ama hâlâ binlerce marka yalnızca “trafik” peşinde koşuyor.

Tıklama almak, satış değildir.

Bir bağlantının görünmesi, ilgi değildir.

Ogilvy’nin de söylediği gibi: “Yaratıcı” olmak, satış getiriyorsa anlamlıdır. Aksi hâlde, yalnızca egonuzu okşar, banka hesabınızda o trafiği göremezsiniz.

Gerçek Soru Şu:

Reklamlarınız Tepki Üretiyor mu? (Kötü tepki alın demek istemiyorum)

Doğrudan yanıt pazarlaması, bu soruya net cevap verir.

Çünkü temeli şudur:

Reklam sadece görünmez; harekete geçirir.

Eğer reklam veriyorsanız ama dönüşüm alamıyorsanız:

Sorun hedeflemede değil — mesajdadır.

Ve mesaj, yalnızca kelimeler değildir.

• Nerede söylendiği,

• Nasıl yapılandığı,

• Ne çağrıştırdığı

• Hani duygulara, ihtiyaçlara, isteklere, arzulara hitap ettiği

• Bunların kaç kişi tarafından paylaşıldığı ve ne kadar harekete geçirebildiğiyle birlikte anlam kazanır.

Bir cümle, ürünü değerli kılar. Aynı cümle, yanlış kurulursa tüm değer algısını siler.

Pazarlama, satışa başlama niyetiyle atılmış bir ilk adımdır.

Ama bu niyet, “satın al”, “biz en iyisiyiz” “MARKA İSMİ” diye bağırarak değil, anlamlı bir davetle sunulmalıdır. Çünkü müşteri, satış değil çözüm arar. Ve bunu bulduğu yerde, alışveriş kaçınılmaz olur.

Ogilvy der ki:

“Eğer satış getirmiyorsa, yaratıcı değildir.”

Yani özetle, pazarlama ve satış bir madalyonun iki yüzü gibi bir ayrıma sahip değil, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır. Aralarından bizi zayıfsa, sistem çöker. 

Ama unutmayın, ilk satın alma dürtüsü pazarlamanızla başlar. 

Ve beklediğiniz satışlar, doğrudan yanıt odaklı pazarlamadadır. 

Daha sonra görüşürüz, 

Burak.

İyi hoş ama, bunları nasıl yapacağımı bilemiyorum desteğe ihtiyacım var derseniz, 1-1 danışmanlık için instagram üzerinden bana yazabilirsin. Buraya tıkla. 

İşinizi büyütmek için ihtiyacın olan tek bültene buradan kayıt olabilirsin.

Sizin için neler yapabileceğimizi öğrenmek ister misiniz?

Formu doldurun, tamamen ücretsiz, bir ön görüşme için 48 saat içinde sizinle iletişime geçelim. Karşılıklı olarak uyumluysak, detayları daha sonrasında konuşuruz.

Hiçbir satış bakısı yok, sinir bozucu satış taktikleri yok.

Formu doldurun, başlayalım:  Ücretsiz ön görüşmenizi buradan alın