top of page
ABG CREATIVE
Solutions

Etkili Reklamlar, Raporlar, Blog Yazıları ve Senaryolar Nasıl Yazılır


İnternetteki içeriğin yalnızca %20'sinin, tüm görüntülenmelerin %80'ini aldığı yönündeki Pareto İlkesi, işletme okullarında öğretilen yaygın bir kavramdır.

Ancak gerçek şu ki, bu oran aslında çok daha dengesizdir. İçeriğin yalnızca %5’i, tüm görüntülenmelerin %95’ini almaktadır.

Peki, neden?

Çünkü çoğu içerik ne yazık ki sıkıcıdır.

Tekrara düşer, klişelere saplanır ve okuyucuyu cezbetmekte yetersiz kalır.

İçeriğinizi bu unutulmuş çoğunluktan ayırmak ve fark yaratmak için yapmanız gerekenleri ele alalım.

Satış Getiren İçeriklerin Sırrı

Etkili içerik üretmenin ilk adımı, zayıf ve belirsiz yazı dilini terk etmekten geçer. İçeriğinize enerjik ve etkileyici bir dil kazandırmak için doğru stratejiler uygulamalısınız.

Bunu başarmanın en etkili yolu nedir?

Okuyucunuzla, samimi bir sohbet ediyormuş gibi yazın. Resmiyetten uzak, içten ve akıcı bir dil kullanın. Burada uyguladığım yöntem tam olarak budur.

Sanki bir dostunuzla keyifli bir sohbet ediyormuş gibi yazmak, okuyucunuzla daha güçlü bir bağ kurmanızı sağlar.

Bu da kısa ve vurucu cümlelerle mümkün olur. Zaman zaman daha uzun cümleler kullanabilirsiniz, ancak çoğunlukla doğrudan ve net olmalısınız.

Uzun ve karmaşık paragrafları bölerek okunabilirliği artırın. Okuyucularınızın dikkatini çekmek ve sürdürmek için içeriğinizi kolayca taranabilir hale getirin.

Okuyucuyu Çekim Alanında Tutan Güçlü Başlıklar ve Alt Başlıklar Kullanın

İçeriğinizin etkili olabilmesi için okuyucuyu ilk cümleden itibaren yakalamanız ve bu ilgiyi sonuna kadar sürdürmeniz gerekmektedir.

Sıkıcı, klişe ifadeler kullanmaktan kaçının:

"20 yıldır bu sektördeyiz ve müşteri memnuniyetine büyük önem veriyoruz."

Bu tür ifadeler yalnızca tahmin edilebilir olmakla kalmaz, aynı zamanda etkisizdir. Rakiplerinizin söyledikleriyle aynı şeyleri tekrarlamak, sizi fark edilir kılmayacaktır.

Unutmayın, içerik dünyasında sıkıcı olmak, başarısızlığa davetiye çıkarır.

Okuyucular, yazınıza ilk kez ulaştığında henüz tam anlamıyla bağlanmaya hazır olmayabilirler. Bu noktada, başlıklarınız, alt başlıklarınız ve paragraflarınız, onları içeriğinizi okumaya ikna etmelidir.

Başlıklar ve alt başlıklar, hikayenizin ana hatlarını ortaya koymalı ve okuyucunun ilgisini canlı tutmalıdır. Ancak asıl önemli nokta şudur:

İçeriğinizi Okuyucunuzun İhtiyaçlarına Göre Şekillendirin

Okuyucunuz, içeriğinizin merkezinde olmalıdır. Onların beklentilerine ve ihtiyaçlarına odaklanın.

Gerçek şu ki, kimse sizinle ilgilenmez; herkes kendi çıkarlarını önemser.

Okuyucularınıza gerçekten yardımcı olmak istediğinizi hissettirdiğinizde, hikayenizi dinlemeye daha istekli olacaklardır.

Bu nedenle, içeriğinizi onların sorunlarını çözecek şekilde şekillendirin.

Yazarken Gereksiz Detaylardan Kaçının

Okuyucularınızın şüpheleri ve itirazları karşısında çekingen davranmayın; sosyal medya biyografisine her zamanki gibi tüm zamirleri eklemeyi unutmamaya çalışan mavi saçlı bir üniversite öğrencisi gibi davranmayın.

Olası itirazları ve sorunları doğrudan ele alın.

Reklamcılığın efsanelerinden birinin sözünü hatırlayın:

Tüketici bir moron değildir. O senin eşindir. David Ogilvy

Okuyucularınızın muhtemelen düşündüğü şeyi doğrudan dile getirin ve bunu mantık, empati ve somut gerçeklerle çürütün. İnsanlara karşı dürüst olun.

Çağrı yapma (Call to Action) konusuna da değinmek istedim, ancak bu gerçekten kendi başına bir makaleyi hak ediyor. Bu konuyu gelecekteki bir yazıda ele alacağız.


Yakında görüşmek üzere, Burak

Comments


bottom of page