Bir önceki yazımızda, içeriğinizin ideal müşterinizi korkutmamasını sağladık. Henüz göz atmadıysanız, buradan inceleyebilirsiniz: Yazınızı İyileştirerek Daha Fazla Satış Yapın
Şimdi ise içeriğinizin dış görünüşünü düzelttiğimize göre, onu gerçekten okunabilir hale getirme zamanı geldi. Bir okuyucuyu içeriye çektiysek, onları yazının sonuna kadar tutmak bizim görevimiz.
Peki bunu nasıl yapacağız?
Aynı bir barda olduğu gibi!
Yazınızı Düzeltmek İçin BAR Testini Kullanın
Bir işletme sahibi olarak göreviniz sorunları çözmektir. Birilerinin elektrikle ilgili sorunları mı var? İyi ki siz sertifikalı bir elektrikçisiniz ve bu müşterinin sorununu çözmek için işiniz var. Bu, işletme yürütmenin temel prensibidir, ancak kimse sizin var olduğunuzu bilmiyorsa ne yapacaksınız? Larry, sokak karşısındaki komşu bile sizin kim olduğunuzu bilmiyorsa nasıl sorun çözeceksiniz? İşte bu yüzden pazarlama yapıyoruz, ama stratejik ve spesifik bir şekilde pazarlama yapıyoruz ki gerçekten müşteri çekelim ve satış yapabilelim.
Eğer bu metni okuyup gözleriniz kapanmadıysa ya da arkadaşınızın bir yapay zeka tarafından ele geçirildiğini düşünmedinizse, benden daha cesursunuz demektir!
Bu metin BAR testini geçemedi.
Peki, Bu Efsanevi BAR Testi Nedir?
BAR Testi tartışmasız ve yenilmezdir. Yüzyıllardır çalışıyor ve yüzyıllar boyunca çalışmaya devam edecek. Gelecekte barlar olmasa bile bu test hala işe yarayacak. İnsanlar dünyada yürüdüğü sürece, bu testi kullanarak yazınızı büyük ölçüde geliştirebilirsiniz.
İşte nasıl kullanacağınız:
Bir metne bakın (biz buna sektörde "copy" diyoruz) ve kendinize şu soruyu sorun:
"Gerçek bir insana bu cümleyi söyler miydim?"
Bu kadar basit ve her zaman işe yarar.
Şu cümleye bir bakın:
"Bir işletme sahibi olarak, göreviniz sorunları çözmektir. Bu, çoğu işletme sahibinin bildiği temel prensiptir, ama kimse sizin var olduğunuzu bilmezse ne olur?"
Gerçek bir konuşmada bu cümle şöyle olurdu:
"Çoğu işletme sahibi, yaşamlarını sorun çözerek kazanıyor. Ama insanlar sizin var olduğunuzu bile bilmiyorsa, bunu nasıl yapacaksınız, değil mi?"
Gördünüz mü, bu daha mantıklı geliyor ve okunması çok daha kolay.
İlk cümle, insan gibi davranan bir uzaylı gibi görünüyor. İkinci cümle ise gerçek bir insan gibi.
Yazınızı Düzeltmenin En Hızlı ve Kolay Yolu:
Bu her zaman işe yarayan bir numara. Basit ve hatta çocukça gelebilir… Ama bunu denerseniz, bağımlısı olacağınıza söz veriyorum.
Metninizi yüksek sesle okuyun.
Akıcı mı? Nerede takılıyorsunuz? Neresi tuhaf geliyor? Gerçekten bir insana bunu söyler miydiniz?
Bir arkadaşınıza konuştuğunuzu hayal edin. İşte başka bir örnek:
"Ancak, günümüzde iş yürüten insanların çoğu, ürünlerinin hangi problemi çözdüğünü bile düşünmez, en olası alıcının erkek mi kadın mı olduğunu, yaş grubunu, ilgi alanlarını ya da saç kesimlerini bile umursamazlar."
Bu, 29 kelimelik bir cümle. Eğer bu cümleyi yüksek sesle okursanız, muhtemelen bunun bir koşul cümlesi olduğunu fark edersiniz. Bir yere bir nokta konması gerekiyor. Çünkü gerçek hayatta 29 kelimelik cümlelerle konuşmayız.
Konuşmanın bir akışı vardır. Bazı cümleler uzun, bazıları kısa olur.
Mesela bu cümle.
Sadece üç kelime.
Bu alışkanlığı edinin. Yazınızı önemli ölçüde değiştirecek. Bunu garanti ediyorum.
Bu tavsiyeyi içeriğinize uygulayın ve yazdığınız her şeye nasıl daha fazla yanıt aldığınızı görün.
Görüşmek üzere, Burak
コメント