ABG CREATIVE
Solutions
Ajanslar Bizi Anlamıyor. Peki ya sen ne düşünüyorsun?
Biz bir marka yaratıyoruz, sıradan bir e-ticaret firması değil. Peki, sen bize inanıyor musun?
Müşterimiz, 2018 yılında el yapımı büstiyer korse ve üst giyim ürünlerine odaklanan butik bir moda markası. Ürünleri tamamen el yapımı ve kişiye özel olarak tasarlanıyor, bu da onları piyasadaki diğer markalardan çok büyük ölçüde ayırıyor. Tasarımcı bir çiftin, vizyonunu hayal edebiliyor musunuz?
COVID-19 pandemisi döneminde, e-ticaret ile büyük bir çıkış yakalamışlar. Ancak bir süre sonra satışları düşmeye başlamış. Sosyal medyada güçlü bir varlıkları ve fena sayılmayan bir web sitesine sahip olmalarına rağmen, satışlarını artırmak için, ajanslara yönelmişler ancak vizyonları uyuşmamış. Onlar bir marka yaratmak isterken, sıradanlaşmaları gerektiği söylenmiş.
Onları kurtaracak olan doğru bir stratejiye ihtiyaçları vardı.

Sonbahar ve kış döneminde satışlar zirve yaparken, takip eden aylarda düşüş yaşanmış.
İçeriklerini değiştirmişler, mesajlarını farklılaştırmışlar, ancak hiçbir şey işe yaramamış. Reklamları bir başkası tarafından yönetilirken, sonuç alamamaya başladıkça bütçesi 20.000 TL’den 10.000 TL’ye düşürülmüş ve bu, markanın görünürlüğünü sınırlamaya başlamış.
En büyük sorun, doğru hedef kitleye ulaşamıyor olmalarıydı. Markanın el yapımı, kişiye özel ürünleri varken, insanların satın almasını tetikleyen bir unsur eksikti.
İndirim yapmamayı tercih ediyorlardı, bu da marka imajı için olumsuz bir durumdu, ve buna rağmen reklamlar yeterli dönüşümü sağlayamıyordu.
İşte bu noktada devreye girdim...
Markanın karşılaştığı zorlukları ve fırsatları gördüğümde, doğru stratejiyle bu markayı yeniden büyütebileceğimize inandım.
Sorun, ürünlerin kalitesi ya da müşteri memnuniyeti değildi; asıl mesele, bu özel ürünlerin doğru kitleye nasıl sunulacağıydı. Hedefimiz, markayı sadece satış yapan bir butik olmaktan çıkarıp, profesyonel ve lüks bir imajla satışları artırmaktı.
Açıkçası, ben fiyattan rekabete girmeyi sevmem. Özellikle böyle bir ürün için, bir de üzerine fiyattan rekabete girmek, markayı konumlandırmamızda ciddi bir sorundu.
Önceden uyguladıkları bu politika, takipçilerini indirime alıştırmış ve herkes indirim bekler hale gelmişti.

Öncelikle, mevcut Meta reklam kampanyalarını analiz ederek işe başladık.
Dürüst bir şekilde konuşmak gerekirse, bu kadar komplike ve hatalı bir yapı hayatımda daha önce hiç görmemiştim. Yüzlerce ayrı kampanya başlatılmış, her biri içerisinde onlarca reklam seti, içinde onlarca reklam kreatifi.
İşin ilginç tarafı, performansa dayalı hiçbir analiz. daha önce yapılmamış.
Pozitif ayrışan tek kısım, herkese satamayacaklarını çok iyi biliyorlardı ve kafalarında inanılmaz ayrıntılı bir hedef kitle modeli vardı.
Hedef kitleyi daha iyi belirlemek için Facebook Pixel verilerini kullandık ve özel, benzer hedef kitleler oluşturduk. Aynı zamanda dönemsel olarak değişen bir doku farkettim. Her ürün, farklı vakitlerde öne çıkıyor ve döneme göre pozitif ya da negatif olarak ayrışıyordu.
Evet, markaya ilgi çok yoğundu. Ancak sorun, ürünlerin kalitesini ya da kişiye özgü üretildiğine dair hiçbir bilgi bulunmamasıydı. Bu da onları sıradan bir butikle eş değer kılıyordu.
Bu kadar güçlü bir "benzersiz satış açısı" varken, buna odaklanmamak, saçmalık olurdu.
Yaptığım analizler karşısında gördüğüm farklı sorunlar vardı. İnsanlar ürüne güvenmiyor ve inanmıyorlardı. Evet arzuları inanılmaz yüksekti ama, korktukları o kadar çok faktör vardı ki... Ve çok haklılardı. Bunların hepsini giderebilmek için ,çerik tarafında da değişiklikler yaptık.
Eski içerikler yeterli etkileşim yaratmıyordu. Ürünlerin benzersizliğini vurgulayan dinamik reklamlar oluşturduk. Influencer’ların ve ünlülerin giydiği ürünlerin bulunduğu carousel reklamlar ve el yapımı sürecini anlatan videolar hazırlayarak, müşterilerle daha kişisel bir bağ kurduk.

Her başarı hikayesi gibi bu yolculuk da kolay olmadı. İlk ve en büyük zorluk, markanın butik ve samimi ruhunu koruyarak aynı zamanda lüks bir imaj yaratmaktı. Markanın kökeni, her müşteriye özel hazırlanan, el yapımı ürünlerle karakterize ediliyordu. Fakat bu samimi hava, geniş kitlelere profesyonel ve lüks bir imajla hitap etme hedefimizle çelişiyordu. Bu dengeyi tutturmak, stratejimizin temel taşlarından biriydi.
İçeriklerin nasıl görünmesi gerektiğine dair detaylı analizler yaptık. İlk başta görsellerin yeterince çekici olmadığını fark ettik. Ürünlerin benzersizliğini daha iyi vurgulamak için görselleri yeniden tasarladık. Videolarla, el yapımı sürecin perde arkasını gösterdik. Bu, potansiyel müşterilere hem ürünlerin kalitesini hem de el yapımı sürecin titizliğini aktarmak için etkili oldu.
Hedef kitleyi genişletirken yaşadığımız bir diğer önemli zorluk, doğru kişilere ulaşmaktı. Daha önceki kampanyalarda hedeflenen kitle büyük oranda genç kadınlar ve üst gelir grubundaki müşterilerdi, ancak bu strateji sürdürülebilir değildi. Bu noktada hedef kitleyi yeniden tanımladık ve yeni kitlelere ulaşmanın yollarını aradık.
Bütçenin sınırlı olması, en büyük test alanımızı daraltıyordu. Günlük 600 TL’lik bütçeyle doğru kreatifleri, kitleleri ve mesajları test etmek zaman alıyordu. Fakat stratejik olarak bu dar bütçeyi optimize etmek için küçük ama etkili adımlar attık.
Reklamlar üzerinde çok sayıda A/B testi gerçekleştirdik ve her birini detaylı analiz ederek, en yüksek performansı gösteren içeriklere yöneldik.
Yeniden hedefleme reklamları, bu süreçte büyük bir fark yarattı. Ürünlerle ilgilenen ama satın almayan kişilere, farklı görseller göstererek, onların inancını ve güvenini kazanmamız, aynı zamanda kafalarındaki tüm soru işaretlerini gidermemiz gerekiyordu. Her test, dönüşüm oranlarını daha da artırmak için bize yeni ipuçları sağladı.
Zorlukların üstesinden gelmek her zaman ödüllendirici bir sonuç getirir ve bu projede de öyle oldu. Üç aylık süreçte, marka adeta yeniden doğdu. Hedef kitleyi doğru şekilde genişletmek ve reklamları optimize etmek, satışlarda büyük bir artışa yol açtı. Öncelikle, ROAS (Return on Ad Spend) inanılmaz bir başarı gösterdi ve 4 ila 6 arasında değişen değerler elde edildi. Bu, reklamlara harcanan her bir kuruşun katbekat geri dönüş sağladığını kanıtladı.
Dinamik yeniden hedefleme reklamları, en büyük kazançlardan biri oldu. Sepete ürün ekleyen ancak satın alma işlemini tamamlamayan kullanıcıları hedefleyerek, dönüşüm oranını artırdık. Bu kullanıcılar, markanın el yapımı süreçlerini ve benzersiz tasarımlarını bir kez daha gördükten sonra satın almaya daha istekli hale geldiler. Ayrıca, kreatiflerin her birini titizlikle optimize ederek, dönüşüm maaliyet oranını %20 oranında düşürdük.
Sosyal medyada da büyük bir sıçrama yaşandı. Video içeriklerin ve influencer iş birliklerinin etkisiyle organik erişim %30 oranında arttı. Markanın Instagram sayfası, müşteriler ve takipçiler tarafından daha fazla etkileşim aldı. Hatta influencer iş birlikleri, markanın güvenilirliğini ve bilinirliğini artırarak, satışları direkt olarak etkiledi.
Günlük satış hedefleri de bir diğer önemli başarı oldu. Her gün gelen siparişler, markanın doğru yolda olduğunu gösteriyordu. Yani, bu süreç sadece bir dönemsel başarı değil, sürdürülebilir bir büyüme sağladı.
Bu sonuçlar, yalnızca markanın bugünkü başarısını değil, aynı zamanda gelecekteki büyüme potansiyelini de işaret ediyor. Şu an, markayı daha geniş kitlelere ulaştırmak için hazırlıklar yapıyoruz. Müşteri memnuniyeti ve sadakati ise bu başarıyı destekleyen en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
“Bu dönüşüm inanılmaz oldu. Birçok farklı yolu denemiştik, ama hiçbiri işe yaramadı. Şimdi, doğru stratejiyle sadece daha fazla satış yapmıyoruz, aynı zamanda daha güçlü ve prestijli bir marka inşa ediyoruz. Buradan sonra nereye gidebileceğimizi görmek beni çok heyecanlandırıyor.”
Ücretsiz Ön Görüşme İçin
Bize Ulaşın
Sizin için neler yapabileceğimizi bilmek ister misiniz? Formu doldurun, size geri dönüş yapalım.
Hiçbir yükümlülük yok, sinir bozucu satış taktikleri yok.
Garantili.